Pages

29 Haziran 2011 Çarşamba

4 MEVSİM KELEBEK...



Bu güzellikler şu anda yatak odamın duvarını süslüyor. Hem çok basit hem de çok keyifliler.
Nasıl yapıldığı burada....

28 Haziran 2011 Salı









Bu da her akşam yatmadan önce okuduğum ve elime alır almaz uyuyakaldığım kitap. Halbuki sıkıcı da değil ama nedense bu kitapı elime aldığımda 5 dakika içerisinde göz kapaklarım istemsiz olarak kapanıyor. Kapağına uyku ilacı mı döktüler diye düşünmüyor değilim Ama yılmadım elbet bitireceğim seni Kafka.....

27 Haziran 2011 Pazartesi

DİKKAT MAYMUN İŞTAHLI VAR

Resim yazısı ekle
Burcumun gereği midir yoksa karakterim gereği midir bilmem çok maymun iştahlıyım. Bir anda kararlar alıp bir anda coşup uygulayıp bir anda da fısss diye sönerim. Bu aralar diğer bloglarda gördüğüm keçe işlerine merak sardım. Bir anda keçe insanı olup siparişler verdim. Sonuç nedir ?? Tabi ki o iş her zaman ki gibi 2 günlük uğraşım olup 3. gün tamamen unutuldu . Neden böyleyim bilmem ama bu durum bazen canımı sıkıyor. Hiçbirşeyi tam yapmadığım için evin içi yarım duran örgüler takılar ve el işleriyle mevcut. Birgün bu yarım eşyaların canlanıp gece yatağımda beni boğacağından korkuyorum. Allahtan çocuğu yaparken maymun iştahlılığım tutmadı da 9 ay hamileliği sabırla bekleyip çocuğu sapasağlam dünyaya getirdim :))



Bu aralar da evi şıkır şıkır her daim düzenli, bir o kadar da hamarat olan bayanlara çok özeniyorum ama tembellikten de geri kalmıyorum. Hem çalışıp hem çocuk sahibi olup hem de evi her daim düzenli olan bayanlar söyleyin hele bu işin sırrı nedir ?? Evi düzenleme duası falan var da geceleri gizli gizli bunu mu okuyorsunuz bilmiyorum ama bu sırrı bulmazsam ana haber bültenlerinde çöp ev olarak boy gösterebiliriz. 



23 Haziran 2011 Perşembe

HAFTASONU HEZİMETİ




Haftanın 6 günü çalışınca gezme tozma işi 1 güne sıkışıyor. Koskoca !!! 1 günde herşeyi yapmaya çalışırken bir de hava muhalefeti ile uğraşıyoruz


Pazar günü arkadaş grubumuzla buluşacağız. 8 tane ana 8 tane bebek ve 8 tane baba ile. Ama ne oldu , havaların sıcaklığı 11 derece birden düşüp bonus olarak da sağanak yağmur tepemize yağacakmış ... Şaka gibi yaa.
Organizasyonu iptal etmemiz de imkan dahilinde olmadığı için mecburen gideceğiz. Ama hayalimizde bebeleri güneş altında parka bahçeye salmak vardı. Şimdi kapalı ortamda o kadar bebekle nasıl eğleniriz hiç bilmiyorum.

Bu sıralar bizimkisi zaten açık -kapalı- yarı açık farketmiyor her yerde mutsuz. Geçen hafta gittiğimiz bir yerde çimenlere oturup etrafa öldürücü bakışlar attı. Daha doğrusu çimenlere de oturmadı garibim . Ne yapsın hayatında çimen mi gördü . İlk başta ben bunlara oturmam diye ağladı. Sonra örtü serdik oturttuk. Bu seferde örtünün sınırları dışına çıkamadığı için ağladı.  Acıktı ağladı, yemek yemedi daha çok ağladı. 2 yaş sendromu var da 1 yaş sendromu falan da mı var acaba ?? Çocuk yaşına girdi gireli huysuz virjin oldu resmen.


14 Haziran 2011 Salı

NE DESEM BİLEMEDİM..

Eskiden bahar diye bir mevsim vardı.Tabi kendisini 2 senedir göremiyoruz. Özletti kerata kendini.
Bu sene sanırım yazı da kaybettik. Kendisi bir ara ceeee demişti bize ama şimdi gene kayboldu. Yıllardan beri süregelen ozon tabakası muhabbetinin ne denli ciddi olduğunu şimdi daha iyi anlamaya başladım. İlk başta söylenenler insanlara masal gibi gelse de şu anda ciddi ciddi mevsimsel krizler yaşıyoruz galiba

2012 geyiği de gerçek mi olacak acaba diye düşünmeden de edemiyorum. Ya da kıyamet dediğimiz şey nedir ?? Din kitaplarında yazılan olaylar aslında şu an yaşadığımız durumu tasvir etmiyor mu ?? Aslında kendi kıyametimiz kendimiz hazırlıyoruz farkında değiliz. Sürekli iç savaşlar, hayatta yaşadığımız stres ,insanın bencilce doğayı kendine ait sanıp diğer yaşam alanlarını ihlal etmesinden ala kıyamet belirtisi mi olur.

Zaten bir ev halkı olarak ara sıra küçük kıyametler yaşıyoruz. Şu anda evin en küçük ferdi diş çıkarma döneminde olduğu için evin içinde sürekli cinnet anı var. Üstüne de yakalandığı boğaz enfeksiyonu da bonusumuz oldu. Yaklaşık olarak 4 gündür fotosentez yaparak yaşıyor diye tahmin ediyorum, çünkü hiç bir şey yemiyor. Gizli saklı yerlerinde yeşil yapraklar var mı diye kontrol ettim ama bulamadım. Bizimki farklı bir tür sanırım :)

Şaka bir yana bebeklik zor iş vesselam. Yok dişti, yok aşıydı derken sürekli ağrılardan ağrı beğeniyorlar. Tabi ebeveynler de kafaya huni takıp geziyor bu arada. Evet evet karar verdim bebeklik zor zanaat..

13 Haziran 2011 Pazartesi

AGRESİFİM ,KOMPLEKSLİYİM...

Sonunda bir seçimin daha sonuna geldik. Daha doğrusu etrafımızdaki lider kirliliğinden,agresif tavırlardan ve birbirimize olan seçim hıncından arındık. Tabi şimdilik !!!
Bu gibi durumlarda çok geriliyorum. Öncelikle kendi aramızda bir saygı oluşturamadık sanırım. Ne zaman birbirimizin fikirlerine  karşı saygılı olacağız işte o zaman ülkeme demokrasi gelecek. Bunun içinde çok fırın ekmek yememiz lazım sanırım. İlk başta liderlerin silekelenip kendine gelmesi lazım.

İnanın tv bile izlememeye gayret ettim bu dönemde. Ne zaman haberleri açsam ağzından salyalar akıtan liderlerle karşılaşmak beni gerdi. Zaten ülkece zor yaşam şartları altında yaşıyoruz ,tam eve dinlenmeye geliyoruz hooooop tv de bağıran birileri daha. Niye böyle agresifiz bilmiyorum ama bu çirkin yapımızdan vazgeçsek iyi olacak.

Böyle siyasi temalı yazıları da hiç sevmem ama ne yapalım bizde sesimizi buradan duyuruyoruz. Ülkemdeki mutsuz azınlık olarak bloglar da yakında kapatılmadan yazalım düşüncelerimizi.

3 Haziran 2011 Cuma

İYİ Kİ DOĞURMUŞUM

Geçen sene bu zamanlar saat tam 20.56 da bizim minnak kuzu gözlerini hayata açtı. Tam bu zamanda anne baba olduk. Kızım evladın nasıl güzel olduğunu, birisini koşulsuzca sevmenin nasıl birşey olmadını öğretti bize. İtiraf etmem gerekirse ilk doğduğunda da kızımı seviyordum ama zaman geçtikçe,ona emek verdikçe , zorluklarına katlandıkça daha da çok sevdim ve bu sevgi kartopu gibi her geçen gün büyümeye devam ediyor.
 Geçen gün eşim biz bayanlara şaşırdığını söyledi. Niye diye sorduğumda ise 'hiç bir akıllı insanın kendi rahatını bırakıp, çocuk yapıp hayatını allak bullak etmesini anlayamıyorum'' dedi. Düşününce aslında erkekler arasında yaptığımız şeyin delilik olarak addedildiğine karar verdim :)

Çocuk yap , kaka temizle, gece boyu uyuma, zombi gibi işe git. Akşam gel bebeğine yemek yap, eşyalarını yıka ütüle, gene uykusuz kal.......ve bu liste uzar giderrrrrrr.....

Ama bunları yapmasak bir evladı bu kadar çok sevebilir miydik acaba ?? Bir evladımız olmasa sevginin sonsuz olduğunu, birini bu kadar sevmeye şaşırdığımızı nasıl öğrenecektik ?? Bir evladımız olmasa dünyanın en saf en masum yaratıklarını nerede görecektik.

Canım kızım yaşadığım en büyük aşk sensin ve hep öyle kalacaksın. Umarım evren sana mutlu olacağın sağlıklı bir yaşam sunar. İyi ki doğmuşsun , iyi ki seni doğurmuşum.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...