Bu aralar bizde yeni gelişmeler yok. Ya da var ama hayatın karmaşası arasında kaybolup gidiyorlar bilemiyorum. Tek gelişme gelen eylül ayıyla beraber hastalık dozajımızın artması. Ailecek salya sümük geziyoruz. Allahtan yatak döşek yatan birileri yok. Hoş yatacak derece hasta olsam bile evde bir bebekle nasıl yatıp dinlenebilirim orası da ayrı konu. Geçen sene kızımın her hastalığında hayatı kendime zindan eden ben , bu sene nispeten daha rahatım. Geçen sene hastalık rekoru kırıp 15 günde bir acile giden kızım bu sene hastalıkları daha hafif atlatma eğiliminde. Zaten acilde tanıştığım annelerin bana tek söyledikleri " bu sene hastalanır ama seneye rahat edersin" olmuştu. Bakalım öyle mi olacak ??
Bu aralar dişler son sürat çıkmaya devam ediyor. Üst köpek dişlerimiz 39 derece ateşle beraber çıkmıştı. Ateş sağolsun her diş çıkarma döneminde bizi yalnız bırakmıyor. Çok vefalıdır bizden ayrılamaz. Bu arada diş döneminde çocuk ateşlenmez diyen doktorlara "halt etmişsiniz siz " demek istiyorum. Şimdilik 13 adet dişle ortalıkta salınıyoruz. Leblebi bile yiyoruz ama çorbaların içindeki haşlanmış patates ve havucu itinayla tükürüyoruz . 1 hafta tıka basa yiyip ,1 hafta Somali'dekilere üzülüp hiç birşey yemiyoruz. Böyle bir yaşamsal döngümüz var. O yüzden aylardır aynı kilodayız. Gram ilerleme yok.
Bu aralar İstanbul'un trafiğine,havasına,yaşam kalitesine lanet edip niye burada yaşıyoruz diye sayıp sövüyoruz.
Yani bu aralar bebek neşeli ama anne baba mevsimden midir nedir biraz melankolik ...
Aman bebek neşeli olsun, büyüklerin bunalımı nasıl olsa olağan:)
YanıtlaSilcafe nohut biz ailecek hala tatil dönüşü sendromundayız :) tatil biteli 1 ay olacak hala çıkamadık bunalımdan.
YanıtlaSil