Pages

21 Ekim 2011 Cuma

Kaç gündür yazacağım ama elim bir türlü klavyeye gitmedi. Tam ilham geldi demişken şehit haberleri ile sarsıldım gene yazamadım. Ne yazabilirdim ki ? Birilerinin ocağı yanmışken benim kızım da şöyle yedi, böyle konuştu mu deseydim ? O ailelerin acısı bizim acımız oldu, beraber göz yaşı döktük.O andan itibaren hala beynim uyuşuk , aklım hayalim almıyor. Oğlunu kaybeden ailelerin yerine kendimi koyuyorum aklımı kaçıracak gibi oluyorum. Böyle bir acı bu dünyada yoktur sanırım.

Biz bile 1,5 sene baktığımız yavrumuza gözümüz gibi bakarken ,20 sene boyunca büyütüp beslediğin, koklamaya kıyamadığın evladını bir ana nasıl toprağa versin. O orada yatarken kendisi sıcak yatağında nasıl uyusun. Allahım sen hepsine sabır ver. Elimizden birşey gelmiyor barış istemekten başka.

2 gündür herşey anlamını yitirdi. Ne saçma şeylere üzülmüşüz onu anladım. Yok bebeğim uyumadı, yok 2 yaş sendromuna girdi; yok ağladı vs. vs. Yemişim sendromunu ağlamasını. Evladım sağ salim yanımda ya niye kendimi kahredeyim. Meğerse en büyük hazine  yanımda olmasıymış. Şehit haberlerinden sonra asla şikayet etmedim. Bu gece 05.50 de uyanmış umrumda olmadı.Başka zaman olsa sinirimden kuduran ben bu sefer kızıma sarıldım ve şükrettim. İyi ki yanımdasın dedim ve evladı yanında olmayan anneleri düşünüp gene kahroldum.

Lütfen lütfen ama bu savaş bitsin artık. Hiçbir anne evladından sonra ölmeyi haketmiyor....

15 Ekim 2011 Cumartesi

doğru bildiğimiz yanlışlar

Çocuk yetiştirirken büyüklerimizden bize miras kalan yanlışlar var. bunların başında ise "aman sıkı giydir üşümesin, evi iyice ısıtın çocuk hasta olmasın"  gelir. Meğerse bu böyle değilmiş. Hülya çok güzel anlatmış gerisini ordan okuyalım

http://hulyanintunasi.blogspot.com/2011/10/sosyal-medyadan-cocuk-saglgna-iliskin.html

4 Ekim 2011 Salı

geliyorrrr geliyorrrr

16 ayımız dün itibaren doldu. Hani annelerimiz babalarımız derler ya nasılda büyüdünüz zaman nasıl geçti anlamadık diye,bende şu anda o moddayım. 16 ay nasıl geçmiş hayret diyorum. Uykusuz ve sıkıntılı olduğum dönemler de zaman geçmez zannederken meğerse su gibi akıp geçmiş. 

Ama tam zorlu dönemler bitti, kendi kendine yürüyor, katı gıdalara geçişimiz tamamlandı derken bu aralar terrible twonun ayak seslerini duyar gibi oluyorum. Bir inat ,bir ağlama aldı başını gidiyor. Eskiden "aaa bak kuş" " aha da ördek" derken oyalayabiliyorduk ama şimdi o oyalama dönemi bitti. vatandaş gözünü açtı ,yemiyor artık bu numaraları :)

Şimdi istediğini cebren ve hile ile gerçekleştirme çabalarına girdi. Resim mi çekiyorum ver ben çekeceğim diyor. Telefonda mı konuşuyorum  ,aaa nasıl olur da Asya Hanım'ı atlarım da ona telefonu vermem. Sen misin bunları yapmayan al sana koskocaman ağlama sesleri
İstediğini yapsam annelik disiplinine ters. Bu sefer çoluk çocuğun maskarası oluyorsun. Herşeyi ağlayarak yaptırmaya çalışıyorlar. Yapmasam bu ağlama sesini kafam kaldırmıyor. Maşallah çin işkencesi gibi bir başladı mı ağlamaya susmuyor velet. 2 gündür ağlama sebebi ise elinden oyuncakları alıp kendisini yatağa götürmem. Neymiş hanımefendi onlarla yatacakmış. Dün bilgisayarın mouseyla bugün ise oyuncak laptopla yattı ( bilgisayar mühendisi mi olacak ne )

2 yaş sendromu bize jaws gibi yaklaşıyor .Allah tüm ebeveynleri korusun. Amin :)


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...